13 Ağustos 2013 Salı

Kitap Yorumu: Zehir Ustası



Orjinal Adı: Poison Study/ Study #1
Türkçe Adı: Zehir Ustası/ Usta Serisi #1
Yazar: Maria V. Snyder
Çevirmen: Deniz Başkaya
Yayınevi: DEX
Sayfa Sayısı: 370


♥ Ölümcül bir zehir kurtarıcın olsaydı...


Sen nasıl bir kitaptın öyle? Bir kitap bu kadar mı güzel olur? Kitaba bayıldım, bayıldım, bayıldım!! -Biraz fazla beğenmişim sanki^^-

- Spoiler içerir -

Farklı bir konusu vardı. İdamı bekleyen Yelena'nın hayatının değişimi anlatılıyordu. Hem de nasıl bir değişim..-Sayısal lotoyu tuttursan bile böyle değişim olmaz- Zehir, silah, savunma, kilit açma gibi birçok konuda eğitim görür. Aynı zamanda kendisinin birçok dostu ve düşmanı olur. Hele o dostlarından ikisine -Güç İkizleri- ölün,bitin^^ 

Tabi onun bir de eğitmeni vardır. -Kitabın sonunda eğitmeninden fazlası olur ama^^- Ona da bitebilirsiniz yani^^ Yelena'nın anlatımıyla Valek gözleri safir mavisi, saçları siyah -bkz 3. kitaba gönderme- Komutan'ın baş güvenlik sorumlusu, Ixia Bölgesi'nin geniş istihbarat ağının lideridir.. Suikastçıdır, casustur, her an her yerden çıkabilen bir varlıktır o. Ayrıca kendisine büyü de işlemez^^ Yani gördüğünüz gibi hayatına giren karakter küçümsenecek türden değil^^ -Yelena'yı küçümserim, Valek'i küçümsemem o kadar :P - 

Aa bir de gıcık hayaletimiz var. Zamanında Yelena'mız onu yaptıklarından dolayı öldürmüştür -Oh, iyi de etmiştir- General Brazell'ın oğlu Reyad, hayalet olunca da bir türlü rahat bırakmaz bizim kızı. -Hayır ölmüşsün git gez, dolaş. Ne diye kızın tepesinde dikiliyosun?-
eyeroll

Ayrıca Yelena kitabın başlarında -syf 69- Valek'in süitine yerleşir. Valek'in! Suikastçı Valek'in! Aynı yerde kalırlar. Birlikte. Valek'le. İkisi...

Şoktan kurtulduğuma göre devam edebilirim. Size Ari ve Janco'dan da bahsetmeliyim. Bu ikisi önce Yelena'nın kaçış görevinde onu yakalamaya çalışırlar. Sonrasında da dost olurlar. Yelena onlardan silah ve savunma dersleri almaya başlar. Bir de sopa dersi veren Maren var. O da ayrı biri tabi.. Yelena'yla iyi geçindiği sürece benim için sorun yok^^

Kitabın sonu oldukça heyecanlıydı doğrusu. Valek'ten itiraflar bitmek bilmedi. -Alıntılarda bulabilirsiniz^^- Önce kelebek tozu, sonra da Yelena'ya olan itirafı.. O nasıl bir iltifat şeklidir be Valek'im. Kızı zehre benzetmişsin :D Ama çok artistik olmuş. -Ben de isterim^^-

Kitapta Valek-Yelena ikilisi olacağını tahmin etmiştim ama tahminimden geç geldi sanki. Gerçi iyiki de geç geldi. Birazcık daha suikastçı haliyle vakit geçirdim^^ 

Bu kitabı okuyacaklara önerimdir, Valek'in bu halinin tadını çıkarın. Çıkarmazsanız pişman olursunuz benden söylemesi. Bu kitapta bulduğunuz Valek bolluğunu bir daha bulamayabilirsiniz. -Umarım 4. kitapta bol bol suikastçı ve siyah saçlı Valek olur-


Bu arada seri başta bir üçlemeydi. Sonra bir de baktım devamı var! -Çıldırdım, delirdim, hopladım, zıpladım, bağırdım falan.. O derece sevindim yani- Tabi ben bu haberi görünce telefon elimden düştü :D 


Haberi görünce ben:

1. dakikada


2. dakikada
Daha çok Valeeeek!


3. dakikada
Phoebe Buffay, Friends,  jumps for joy gif


5. dakikada


10. dakikada
Conan O’Brien excited with hands on face gif


Şok evremi de ayrıntılı bir biçimde anlattığıma göre uzun alıntılara geçebiliriz. Baştan uyarayım aşağıdakiler alıntılarımın azaltılmış hali.. Üşenmedim, saydım 41 tane alıntı var. -Ben? Üşenmedim? Yok artık!-  Yalnız 4. alıntı almış başını gitmiş^^

♥ Zehir Ustası'ndan Alıntılar ♥
-----------------------------------------------------------------


♥ "Umarım sen..." Valek yüzümü inceledi. Dikkatli bakışları karşısında ürkeklik sergilememek adına ben de gözlerimi ona diktim.
Valek dalgın dalgın bir dilim jambonu çiğnerken "Banyo ve üniforma inanılmaz farklar yaratabiliyor." dedi.
--- Valek ve Yelena, sayfa 19-20 ---


♥ Valek zemindeki dağınıklığın başına gidip kitapları tekrar üst üste dizmeye başladı. Hareketleri öyle zarifti ki bir zamanlar dansçı olabileceğini düşündüm. Fakat sözlerinden anladığım eğitimli bir katil olduğuydu.
--- Yelena, sayfa 23 ---


♥ Komutan " Brazell'ın koparttığı yaygarayı duyan da kız ağzından ateş çıkarıyor sanır." dedi
Valek "Brazell aptalın teki." dedi. "Oğlunun katili için halkın önünde, teatral bir idam istedi. Ben olsam kızın hesabını hemen görürdüm. Bunu yapmaya hakkı vardı." Valek komutanın çayını höpürdeterek içti ve kreplerini kokladı.
Göğsüm kasıldı. Ciğerlerime hava çekmekte zorlanıyordum.
--- Komutan ve Valek, sayfa 33 ---


♥ "Kendisi aslen General Brazell'ın mahkumu efendim. Şimdi müsaadenizle..." Wren eliyle Valek'e yana çekilmesini işaret etti.
" Patronuna Valek'in çeşnicisinin şatoda kovalanmasından hiç de haz etmediğin iletin. Onu rahat bırakmanızı istediğimi de."
Muhafızlar bir kez daha bakıştılar. İkisinin de tek bir beyni paylaştığından şüphe etmeye başlamıştım. Bakışlarını Valek'e iyice odaklayarak dövüş pozisyonu aldılar.
Wren " Kızı generale götürme emri aldık, mesajlarınızı değil." deyip kemerinden kılıcını çekti.
Çınlayan metal sesiyle ikinci muhafız da silahını çekti. Wren, Valek'ten bir kez daha yana çekilmesini istedi. Valek iki kılıç karşısında ne yapabilirdi ki? Yapacağım şey canımı kurtarmak için kaçmak olacaktı. Böylece her an kaçmaya hazır bir şekilde, ağırlığımı ayak uçlarıma verdim.
Valek sağ elini hızla oynatarak muhafızları selamlar gibi iki bilek hareketi yaptı. Adamlar tepki veremeden ikisinin ortasına geçti; onların kılıçların kendisine zarar veremeyeceği kadar yakındı. Eğilip ellerini yere koyup fırıldak gibi dönerek çelmesiyle iki adamın ayaklarını yerden kesti. Kulağıma bir tıngırtı, düşen Wren'in bedeninden çıkan ıslık sesi ve diğer muhafızın ettiği küfür geldi. Hemen sonra iki muhafız hareketsiz yerde yatıyorlardı.
Şaşkın şaşkın Valek'in yere yıktığı rakiplerinden zarif hareketlerle uzaklaşmasını izledim. İçinden sayıyordu. Ona kadar saydı ve eğilip iki adamın boyunlarından birer küçük ok çıkardı.
"Çirkin bir dövüş yöntemi ama öğle yemeğini kaçırmamam gerekiyordu."
--- Valek ve muhafızlar, sayfa 40-41 ---


♥ Valek komutana "Marrok'un Sitia'ya firar etmesi hala canınızı sıkıyor mu? diye sordu.
Komutan kaşlarını çattı. "Evet. Takip işi hiç de başarılı olmadı. Marrok senin AB-8'de olduğunu anlamış olmalı. Bir iki çırak yetiştirsen gerçekten iyi olacak."
Valek yapmacık bir dehşet ifadesiyle ona baktı. "Fakat o zaman vazgeçilmez olmazdım."
--- Valek ve Komutan, sayfa 67-68 ---


♥ "Şatoda çalışan herkes maaş alıyor mu?"
"Evet."
"Çeşnici de mi?"
"Hayır."
"Neden?"
"Çeşniciye parası peşin ödenir. Yaşamından daha değerli bir şey varmı?"
--- Yelena ve Valek, sayfa 76


♥ Komutan ona "Tatbikat için bir kaçak buldun mu? diye sordu.
Valek komutana dönük koltuğa kurulup "Bu göreve en uygun kişiyi biliyorum." dedi.
"Kim?"
"Yelena."
"Ne!" Göze batmamaya çalışmamı bir kenara bırakıp komutanla aynı anda aynı tepkiyi verdim.
--- Valek, Yelena ve Komutan, sayfa 80-81 ---


♥ "Uyumadın mı?"
"Hayır. Ama baksana sen de uyumamışsın."
"Ben bütün gün uyuyabilirim. Senin bir saat sonra komutanın kahvaltısının tadına bakman gerekiyor."
"Bana gereken yanıtlar."
"Hangi soruların yanıtları?"
" Güneyli bir büyücü beni neden öldürmek istesin?"
"Güzel soru. Ben de sana bunu soracaktım."
"Brazell'ın muhafızlarını anlıyorum. Fakat büyücüler!... Güneyli büyücüleri kızdırmak gibi bir huyum yoktur."
"Aaaah... Ne yazık. Oysa insanları kızdırmakta gerçekten çok iyisin."
--- Valek ve Yelena, sayfa 117 ---


♥ "Gidelim. Daha gölde kaptanla buluşmamız gerek. Ha, bu arada çok ses çıkarma. Sesin ormanda telaşla kaçan bir geyik gibi çıkıyor."
"Yapma ya. Sanki eğitimli orman hayvanı yürüyüşünden sesimi duyabiliyorsun da."
---Janco ve Ari, sayfa 131 ---


♥ Janco "Öyle dediğimi nasıl..." diye söze girse de Ari onun koluna bir yumruk indirdi.
"Ormandaki konuşmalarımızı duymuş, seni ahmak. Bize ne kadar yakındın?"
Ari'ye "Dört buçuk metre kadar." yanıtını verdim.
"Kahretsin."
--- Janco, Ari ve Yelena, sayfa 160 ---


♥ Nix "Siz ne halt ettiğinizi sanıyorsunuz?" diye sordu.
Janco "Doğrusu 'siz ne halt ettiğinizi sanıyorsunuz, efendim?' olacaktı." diye onu düzeltti. "Rütbece senden üstünüz. Ayrıca, selam vermen hoş bir farklılık yaratabilir."
--- Janco ve Nix, sayfa 164 ---


♥ Sistematik bir şekilde koridor boyunca uzanan diğer odalarda da göz gezdirdim ve Valek'in ne bulursa toplayan bir tip olduğuna giderek daha fazla ikna oldum. Suikastçı denildiğinde aklıma hep az eşyayla oradan oraya seyahat eden, bir yerde asla uzun süre kalmayan gece yaratıkları gelirdi. Oysa Valek'in suiti odalarını yıllarca topladıkları ıvır zıvırla dolduran yaşlı bir çiftin evini andırıyordu.
--- Yelena, sayfa 171 ---


♥ "Casusluk mu yapıyordun?"
"Bir gürültü işittim... Buraya gelmemin neden..."
"Etrafa bakmaktı." Valek cümlemi benim için bitirdi. "Davetsiz bir misafiri aramak heykel incelemeye benzemez." Bıçağın ucuyla elimde sıktığım kelebeğe işaret etti. "Casusluk ediyordun."
"Evet."
"Güzel. Merak övgüye değen bir özelliktir. Burayı ne zaman gelip araştıracağını merak ediyordum. İlginç bir şey buldun mu?"
Kelebeği havaya kaldırdım. "Bu çok güzel."
"Heykel yontmak aklımı odaklamamı sağlıyor."
--- Valek ve Yelena, sayfa 173 ---


♥ Janco neşeyle "Bugün biraz aksi miyiz?" dedi. "Yoksa sabahki egzersizler fazla mı geldi?"
"Kapa çeneni." dedim. Beni duymamış gibi sırıtışı daha da yayvanlaştı.
--- Janco ve Yelena, sayfa 180 ---


♥ "İyi. Onlar muhtemelen şatoda bulabileceğin en iyi öğretmenler. Nasıl tanıştın onlarla?"
"Beni ormanda bulan onlardı. Komutan onları terfi ettirdi; ben de bana duydukları minnetten yararlandım."
"Fırsatçı ve düzenbazsın, hoşuma gitti."
--- Valek ve Yelena, sayfa 182 ---


♥ " O zaman onunla ilgili ne yapalım?"
Generalliğe terfi ettirelim ve yaşlı gevezelerden bir kısmını emekli edelim. Yüksek rütbelere taze kan gelmesi bizim için iyi olacaktır."
"Valek, askeri yapılanmayı hiçbir zaman iyi anlamadın zaten."
" O zaman onu bugün üsteğmen, yarın yüzbaşı, ertesi gün binbaşı, ondan sonraki gün albay ve ondan sonraki gün general yaparsınız."
--- Valek ve Komutan, sayfa 183-184 ---


♥ "Peşine düşebileceğini düşündüm. Benim hakkımda bilgi sızdıran kişi o olabilir."
Valek gözlerini bana dikti.
"Casusluk yasadışı. Köstebeği tutuklayabilir veya ona bağlantısını yanlış yönlendirecek bilgiler verebilirsin. Anlarsın ya, casuslara has şeyler işte. Anımsıyor musun? Yoksa o tür işlerden de mi sıkıldın artık?"
--- Yelena ve Valek, sayfa 205 ---


♥ "Öğretmeninin gözde öğrencisi." dedi. "Benim için de o kadar çalışsan şimdi her şey farklı olurdu."
"Ben durumumdan memnunum."
"Zehirleniyor, kovalanıyor ve bir psikopatla yan yana yaşıyorsun. Ben buna iyi bir hayat demezdim."
--- Yelena ve Reyad'ın hayaleti, sayfa 208 ---


♥ "Bunun vakit kaybı olduğunu düşünüyor musun?"
"Yaptığımızın vakit kaybı olduğunu düşünsem burada olmazdım. Buna ihtiyacın var, Yelena."
"Gördüğüm kadarıyla kaçmakta ve saklanmakta gayet iyisin. Maren'le konuşacak cesareti toplaman bir haftanı aldı. Sana kalsa, Maren sana hâlâ kusmuklu diyor olacaktı. İstediklerini almak için mücadele etmeyi öğrenmelisin. Sınırlarda geziyor. bir şey ters gittiğinde tabanları yağlamak için tetikte bekliyorsun. Fakat Janco'nun ellerindeki dövüş sopasını düşürüp benim ayaklarımı yerden kestiğinde güvenin yerine gelecek."
--- Ari ve Yelena, sayfa 216 ---



♥ "Bence Valek sana tutuldu. Onun daha önce bir çeşniciyle böyle ilgilendiğini hiç görmemiştim. Genellikle çeşnicileri kendi hallerine bırakır. Başlarının derde gireceğini sezdiğinde ajanlarından birine çeşniciyi izletir ama asla konuyla bizzat ilgilenmez, hele bir de çeşnicilerinden biriyle aynı yerde kalacak ha, görülmüş şey değil!"
"Sen delisin. Hayaller görüyorsun."
"İşin aslı, daha önce bir kadına ilgi gösterdiği görülmüş şey değil. Artık erkek ajanlarından birinden hoşlandığından şüphelenecek olmuştum ama... Ama artık Valek'in kalbini çalan güzel ve akıllı Yelena var."
--- Yelena ve Dilana, sayfa 228 ---


♥ "Burada ne yazıyor?"
Gülümsemesi daha da yayvanlaştı. "Çok basit, Yelena. Anlamlarını çıkaracağına eminim... Er ya da geç." İşi gücü muziplik olan Janco keyifle güldü.
" Gel buraya da bir yumruk indireyim sana." dedim.
"Çok isterdim iki gözüm." Janco ona yetişemeyeceğim bir mesafeye kaçtı. "Fakat geç kaldım."
--- Janco ve Yelena, sayfa 246 ---


♥ "Bir dedikodu veya sadece sarhoş askerlerin saçmalaması da olabilir. Fakat onlar gidene dek kendini korumanı istiyorum. Bir çeşnici daha eğitmek istemiyorum."
"Dikkatli olurum."
"Hayır. Paranoyak olacaksın. Kalabalık, iyi ışıklandırılmış yerlerde dolaşacaksın ve gece geç saatlerde boş koridorlarda yürürken yanında mutlaka bir refakatçin olmasını sağlayacaksın. Anlaşıldı mı?"
"Evet, efendim."
--- Valek ve Yelena, sayfa 248 ---


♥ Ağzımdan "Müthiş görünüyorsun." sözleri kaçıverdi. Bedenimi bir sıcaklığın sarmasıyla kızardım. Sandığımdan daha fazla konyak içmiş olmalıydım.
"Gerçekten mi?" Valek üniformasına baktı. Sonra omuzlarını geri atıp yakasını çekiştirmeyi bıraktı. Aksi ifadesinin yerini dalgın bir gülümseme aldı.
"Evet. Öyle."
--- Yelena ve Valek, sayfa 249 ---


♥ "Tam o ara horlaman odanın ortasına kadar geliyordu."
Niyetlenmediğim kadar yüksek bir sesle "Hah." dedim. "Sen de toplantıda öyle kasılmıştın ki bir an vücuduna ölü katılığı oturdu sandım."
Valek neşeli bir kahkaha attı. "O rahatsız merasim üniformasının içinde senin de benden farksız olacağına eminim. Gözlerimin önüne yüzünde hain bir gülümsemeyle üniformaya kola boca eden Dilana geliyor."
--- Valek ve Yelena, sayfa 257 ---


♥ Ona " Aniden dünya mükemmel bir yer olsa ve casusluk etmene gerek kalmasa ne yapardın acaba?"
Valek neşeyle "Canım sıkılırdı." dedi.
"Hadi ama ciddiyim. Meslek değiştirmen gerekse ne olurdun? Bir ateş dansçısı mı?"
"Hayır. Bir silah eğitmeni mi?"
"Hayır mükemmel bir dünyadan bahsediyoruz. Orada silahlara yer yok. Akademisyene ne dersin? O yerlerde gezen kitapların hepsini okudun, değil mi? Yoksa sadece gizlice içeri girecek birinin hareketlerini güçleştirmeye mi yarıyorlar?"
"Kitapların bana çeşitli faydaları oluyor. Fakat senin mükemmel toplumunda cinayet alanında uzman bir akademisyene ihtiyaç duyulacağını sanmıyorum."
"Hayır kesinlikle yok."
"Heykeltıraş? Abartılı heykeller yontardım. Şatoyu onlarla dekore edip etrafa daha renkli bir görünüm verebilirdik. Ya sen?"
"Akrobasi."
"Bir akrobat! Bu pek çok şeyi açıklıyor."
Gözümün Valek'in düzgün vücuduna kaymasıyla heyecanlandım ve ellerimi karnına kaydırdım. Kahrolası Reyad. Konyak korkularımı bastırıp beni rahatlatmıştı. Valek'in pantolonunun düğmelerini açmaya başladım.
Bileklerimden tutup beni durdurdu. "Yelena, sarhoşsun sen." Sesi hırıltılı çıkıyordu.
--- Valek ve Yelena, sayfa 259-260 ---


♥ "Evet, Yelena, sohbetimizi ilginç buldun mu bakalım?"
Valek'in tahmin yürüttüğünü düşünerek yerimden kıpırdamadım. Fakat sonraki sözleri korkumu haklı çıkardı.
"Masanın arkasında olduğunu biliyorum."
Ayağa kalktım. Sesinde hiç öfke yoktu. Ayakları masanın üzerinde sandalyesinde gerindi.
"Burada olduğumu nasıl..." diye söze başladım.
" Lavanta kokulu sabun seviyorsun ve birinin maymuncukla kilitlerimi açtığını anlayamayacak olsam bugüne dek hayatta kalamazdım. Suikastçılar pusu kurmayı severler ve nasılsa kilitli odalarda cesetler bırakırlar. Eğlenceli şeyler bunlar."
--- Valek ve Yelena, sayfa 274 ---


♥ Ellerimi Bay Çokbilmiş'in boynuna dolamamak için yumruk yaptım. " Tamam, kaçma şansım yok. Peki ya buna ne diyeceksin? Tentil'e yeni bir hayat verdin de bana niye vermedin?"
"Bunu zaten yapmamış olduğumu nereden biliyorsun?" Valek ayaklarını indirip öne eğildi. "Sence neden zindanda neredeyse bir yıl kaldın? Oscove öldüğünde idam sırasının sende olması sadece şans mıydı? Belki de ilk kez karşı karşıya geldiğimizde bir kadın olduğunu öğrenmeme şaşırıyorken  rol yapıyordum."
"Ne istiyorsun Valek? Çabalamayı bırakmamı mı? Her gün zehirlendiğim bir hayattan memnun olmamı mı?"
"Gerçekten bilmek istiyor musun?"
"Evet."
"Seni istiyorum... gönülsüz bir hizmetkar olarak değil., personelimin sağlıklı bir üyesi olarak."
--- Valek ve Yelena, sayfa 275 ---


♥ "Bana yanıt vermeden önce elindekileri bir düşün. Komutanın ve Maren'ın saygısını, Ari ve Janco'nun sadakatini kazandın sen."
"Ya senden ne kazandım, Valek? Sadakat? Saygı? Güven?"
"İlgimi. Bana istediğimi verirsen geri kalan her şeyi kazanacaksın."
--- Valek ve Yelena, sayfa 276 ---


♥ Bana "Ne çabuk döndün." dedi. "Çok kötü. Ben de cesedinin bulunması için arama çalışması başlatmak üzereydim. Gidip kendini kurban etmek için güneyli büyücünün kapısını çaldığında ne oldu? Yoksa seni yarım akıllı görüp dışarı mı attılar?"
Sustuğunda ona "Bitti mi?" diye sordum.
"Ne? İtiraz etmeyecek misin?"
Başımı iki yana salladım.
"O zaman bitti."
"Güzel."
--- Valek ve Yelena, sayfa 291 ---


♥ " Senin suçun. Seni savunuyordum." diye çıkıştım.
Duraksadı. "Şerefimi savunurken aylar süren bir çalışmayı açık ettin. Gurur mu duymalıyım?"
"Duymalısın."
--- Yelena ve Valek, sayfa 292 ---


♥ Janco "Bir ve iki, üç, dört, beş. Böyle dövüş, ol bir leş." diye şarkı söylüyordu.
--- Janco, sayfa 293 ---


♥ " Rakibine odaklan ama çok da odaklanma."
Hayal kırıklığıyla "Bu bir ikilem." diye haykırdım.
Ari "İşe yarıyor." demekle yetindi.
--- Ari ve Yelena, sayfa 294 ---


♥ "Bekle, Yelena, bir şey daha var." Valek'in tavrı ve ses tonu tuhaf bir şekilde katı ve resmiydi. "Bunu almanı istiyorum." Elini uzattı. Avucunda yonttuğu o güzel kelebek vardı. Kelebeğin kanatlarındaki gümüş benekler gün ışığında parlıyordu ve gövdesine açılmış küçük bir delikten gümüş bir zincir sarkıyordu.
Valek kolyeyi boynuma astı. "Bu heykeli yontarken aklımda sen vardın. Zarif bir görüntü ve ilk bakışta fark edilmeyen bir güç." Gözleri benimkilerle buluştu.
--- Valek, sayfa 302 ---


♥ "Onun için çıkartılmış bir tutuklama emri var Onu komutana götürmek aklına geldi mi hiç?"
"Hayır."
"Neden ki? Öldürmek bir sorunu çözmenin tek yolu değildir. Yoksa senin formülün bu mu?"
"Benim formülüm ha! Tarih derslerinde gaddar bir kralın icabına kendisi ve ailesini öldürerek bakıldığını bildiğimden, bu söylediğine gülersem kusuruma bakma, Bay Suikastçı."
--- Valek ve Yelena, sayfa 309-310 ---


♥ "Malikaneyi araştırırım ama yardıma ihtiyacım var."
Irys dudaklarına buruk bir gülümsemeyle "Senin bir mucizeye ihtiyacın var." diye yanıt verdi.
--- Yelena ve Irys, sayfa 325 ---


♥ Valek "İyi uyudun mu bari?" diye sordu.
"Daha iyi uyuduğum olmuştu. Yanımda biri horluyordu da."
--- Yelena ve Valek, sayfa 334 ---


♥ "Valek, konuş benimle. Dikkatimi dağıtacak bir şeyler söyle." dedim.
"Ne gibi?"
"Umurumda değil. Ne olursa."
"İşte seni rahatlatacak bir şey: Kelebek Tozu diye bir zehir yok."
--- Valek ve Yelena, sayfa 335 ---


♥ "Şu dünyada onun kadar önemsediğim bir kişi daha yoktu. Şu ana dek."
"Yelena, beni çileden çıkardığın oldu. Başıma dert açtın ve seni tanıdığımdan bu yana iki kez canını almayı düşündüm."
"Fakat derimin altına girdin ve kanıma karışıp kalbimi ele geçirdin."
"Bir insandan değil, zehirden bahsediyormuş gibisin."
"Kesinlikle. Beni zehirledin."
--- Valek ve Yelena, sayfa 343 ---


♥ Sustalımın üzerindeki mesajı alıntılayarak " Hani şu 'Ne kuşatmalardan çıktık, birlikte dövüşeceğiz, sonsuza dek dost kalacağız.' sözüne ne oldu? diye sordum.
Janco'nun gözleri parıldadı. "Seni küçük tilki. Anlamını çoktan çözdün değil mi?"
Sırıttım.
--- Yelena ve Janco, sayfa 366 ---


♥ "O kağıdı almayacağım."
"Kesin bir emre itaatsizlik mi ediyorsun?"
"Hayır. Emri almazsan ona itaatsizlik etmek zorunda kalmam."
" Ya sözlü bir emir verirsem?"
"İtaat ederim. Ama bu bana verdiğiniz son vazife olur."
--- Valek ve Komutan, sayfa 368 ---


♥ "Daha önce de bir idam emri bizi ayıramamıştı. Bunun üstesinden gelmemiz mümkün. Birlikte olacağız."
"Bu bir emir mi?"
"Bir yemin."
--- Valek ve Yelena, sayfa 370 ---

-----------------------------------------------------------------
Aslında amacım alıntı yapmaktı ama kendimi kaptırdım^^ Birazcık fazla yazmışım sanki. -Kitabın tümünü yazdı- İnsan Valek'in eski halini görünce alıntı yapmadan duramıyor ki^^


Bu arada şu an yeni bir team başlatıyorum. Kendisi Valek'in 1. kitaptaki halini sevenler için...


♥ Team Suikastçı Valek ♥


6 yorum:

  1. En azından Güç ikizleri değişmedi <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aman değişmesinler. Janco kafiyelerini bırakırsa atarım kendimi camdan :P

      Sil
    2. Maria, Valek'i bizden aldı ama bunları almaz.

      Sil
    3. Almasın da bi zahmet. Alırsa saç bırakmam başında :P

      Sil
    4. Almaz merak etme. Neler yaptığının o da farkında bence :))

      Sil