28 Temmuz 2014 Pazartesi

Kitap Yorumu: Kemikler Şehri



Orjinal Adı: City Of Bones/ The Mortal Instruments #1
Türkçe Adı: Kemikler Şehri/ Ölümcül Oyuncaklar #1
Yazar: Cassandra Clare
Çevirmen: Selim Yeniçeri
Yayınevi: Artemis
Sayfa Sayısı: 571


__________________________________________________________

Arka Kapak

Vampirler, kurtadamlar, periler, gerçek aşk ve aklınızı başınızdan alacak birçok şey. "Ölümcül Oyuncaklar" hafızanıza kazınacak.
On beş yaşındaki Clary Fray, New York'ta Pandemonium Kulüp'e doğru yola çıktığında bir cinayete tanıklık edeceği hiç aklına gelmezdi. Hele ki, bu cinayetin daha önce hiç görmediği acayip silahlara sahip tuhaf dövmeli üç genç tarafından işleneceğini hayatta düşünemezdi! Clary, polisi arayabileceğini biliyordu fakat ceset bir anda ortadan yok olunca ve canileri Clary'den başka kimse göremediği için durumu açıklamak pek kolay olmayacaktı!
Clary'nin onları görebilmesine çok şaşıran katiller kendilerini Gölge Avcıları olarak tanıtacaktı. Yani, dünyayı şeytanlardan arındırmaya ant içmiş gizli bir kabile! 
__________________________________________________________



Okul zamanı okuyup da yorumlayamadığım kitaplardan birisi. Gerçekten bayıldım. 


Öncelikle uzun bir süre Dex okuyan biri olarak, 1. şahıs anlatımdan 3. şahıs anlatıma geçmenin garip gelmediğini söyleyemem. Daha sonraları 3. şahıs olmasına rağmen 1. şahıstaki bir kişinin bakış açısından anlatıldığını fark ettim. Yani alışmam zor olmadı. Anlatımı, dili oldukça akıcıydı. Derslerde bile okudum. -Böyle de örnek bir öğrenciyimdir- 

Bir kere kalın olmasından dolayı büyük bir artısı vardı bende. Böyle kocaman kitapları taşımayı, okumayı seviyorum :D Konusu da güzeldi. Yeni bir fantastik tür olarak gölge avcılarının yaratılması cidden çok havalı. İsmini söylemesi bile havalı. Gölge avcıları! -Hayır bu konuda Jace'in bir etkisi yok. Kesinlikle.-

Jace demişken.. Ben biliyordum bu çocuğa bu kadar bağlanacağımı. Ama ne yaptım, gittim bile bile okudum. Fazla ukala biri ama bu onu tanımlamak için yeterli değil. Çünkü o Jace ve anlatacak başka kelime bulamıyorum :D Kötü çocuk sevdama yeni bir isim daha adını yazdırırken, hâlâ neden bu kötü çocukları bu kadar sevdiğimi çözmüş değilim. Daha fazla uzatmadan Jace sevdamı içime gömüp devam ediyorum.


Clary ise bence sevilesi bir baş karakterdi, ki iki erkek arasında kalıp önce ona, sonra buna, biraz da şuna, daha sonra 'Aa sen de mi buradaydın'a gidenleri pek sevmem. Melez Sözleşmeleri'ni okuyanlar kimden bahsettiğimi biliyor. Neyse.. Dediğim gibi bana kız fazla sempatik geldi ve düşündüğüm insanı sevmesi onu sevmem için yeterli. Arada yaptığı salaklıkları göz ardı eder başarılarının devamını dilerim :D

Simon'dan da bahsedeyim. Sizi sevmediği sürece ideal bir dost olma kapasitesine sahip. Izzy de sevdiğim bir karakter. Alec'i ise önceleri sevmiyordum fakat davranışının sebebini öğrendiğimden beri ona olan tüm ön yargımdan da vazgeçtim. Sonuç olarak herkesi seviyorum. Valentine hariç..

Valentine'dan bahsetmezsem olmaz tabii. O nasıl bir isim ya? Sevgililer günü zamanında da elimde bu kitap olduğundan 14 Şubata olan bakış açımı baya bir değiştirdiğini söylemeliyim. Ya ama soruyorum size, Valentine diye kötü adam mı olur? Nesin sen çikolata markası mı? Yoksa bir kedi mi? Valentine ne yani, ne bu? Al işte, bütün kötü adam karizması yerle bir.

Daha kitabı okumadan Team Jace olduğumu bir yerlerde belirtmiştim sanırım. Okuduktan sonra da fikrimde en ufak bir değişiklik yoktu. Şok edici bilgiden sonra bile yoktu. -Tabii o son, o şok edici iddia tam "Yok artık!" dedirtecek cinstendi.- Nedenini de spoilerlı bölümcükte anlattım, ama eğer okumadıysanız orayı hoplayarak geçmenizi tavsiye ediyorum.
(Bu da çok yazı yazdım araya bir renk gelsin amacıyla koyduğum gif. Konuyla alakası yok ama arada deftere, kitaba çiziyorum. Bu arada dün tamı tamına blogda birinci yılım olmuş \(^.^)/ Bunu da arada söylemek istedim.)


*** Hâlâ okumayan varsa şurada spoilerlı sitem etmeyi planlıyorum ***

Sormak istiyorum sana, bu çifti nasıl kardeş yaptın Cassandra? Az insaf yahu. Gerçi ben daha okumaya başlamadan yorumunu okuyup kardeş olduklarını öğrenmiştim ama bu, durumun beni şoka uğrattığı gerçeğini değiştirmez. Bir ara aklıma filmlerde nikah kıyılacağı sırada 'Durun siz kardeşsiniz!" diyen amcalar, teyzeler falan geldi. Hatta abartıp Gökhan Özen'den Civciv şarkısını sevgili yazarımıza armağan ettim. Ufak at da civcivler yesin Cassandra.. Gerçekten yapmayın şöyle, okuyuculara yazık. Hele işin içine spoiler karışınca daha da yazık. Neyse ki ben üstüne yine bu konuyla ilgili bir spoiler daha almıştım okumadan, öyle de dengelendi yani.
Bir de filmde neden piyano sahnesi yoktu? Hayır bu kadar güzel sahneyi nasıl çöpe fırlatabilirsiniz? Simon'ı sincap olarak görmeyi de isterdim. Kitaba göre eksik bulduğum çok fazla sahnesi vardı.

***** Spoiler sonu *****

Filminde dış görünüşleri oldukça zıttı. Ben de en çok Simon karakterini beğendim. Kitaptakine en yakın olan karakterdi. Clary de idare ederdi bence. Jace ise hep daha farklı canlanmıştı hayalimde. Ama beklediğimden iyi olduğunu söylemeliyim. Yine de -Jamie'yi sevmeme rağmen, Jace'den bahsediyoruz burada. Jace, ukala olan -- Jace gibi alaycı bir karakter çok iyi yansıtılamamıştı. Ki, röportajlarını izlediğimde Jamie'nin kendisi bile filmdeki karakter kadar ciddi değildi.

Bunun yanında Isabelle ve Alec'i de daha farklı hayal etmiştim ama çok gözüme batmadılar. Normalde batardı fakat sanırım daha büyük farkları görünce bunlara diyecek bir şeyim kalmadı.


Ama Magnus ve Valentine.. Bu kadar uçurum olurdu herhalde. Bir kere Valentine kitaptaki anlatımının yanında 5 derece miyop gözlerle seçilmiş gibiydi. Magnus'sa benim hayalimde farklıydı sadece.

Kitabıyla karşılaştırırsam o kadar farklıydı ki, ben de kitabını göz önünde bulundurmayarak izledim. Neyse ki sadece ilk kitaptan değil ikinci kitaptan da bazı şeyler olduğunu öğrendiğim için izlemeden önce ikinci kitabını da bitirmiştim. Yoksa ciddi boyutta spoilera maruz kalacaktım.
Yine de sanki Kemikler Şehri'nin filmi değil de öyle rastgele fantastik bir filmmiş gibi izlenince güzel bir filmdi. Devamının çekilmesini ister miyim? İsterim, ama kitaba daha bağlantılı kalınmak şartıyla. Ya da 'Şu kitabın filmi' gibi değil de 'Hazır bakmışken biraz esinlenelim dedik de biz' tarzında yayınlamaları lazım. Kitaptan bağımsız bir kitap filmi yapmak hem kitaba hem de filme yazık.
Tüm bunlara rağmen filmi beğenmedim desem haksızlık olur ama beğendim desem de kitaba haksızlık olur şimdi. Kitaptan uyarlama olduğunu düşünmezsek güzeldi, ama düşünürsek ehm..  Neyse anladınız siz beni.

Şimdi bakıyorum da çok fazla beğenmemiş imajı çizmişim ama cidden, beğendim ben filmi. Kitabını okuyan çoğu kişi tarafından beğenilmeyen bir filmdi ama ben azınlık kısımdayım galiba. Artık beklentilerimi kitapla bağdaştırmadığımdan olsa gerek.




♥ Kemikler Şehri'nden Alıntılar ♥
-----------------------------------------------------------------


♥ Clary cinsiyetine has hızlı haini harekete geçirdi. "Şurada oturan kızlar sana bakıyor."
Jace halinden son derece memnun bir tavırla gülümsedi. "Elbette bakıyorlar." dedi. "Ben son derece çekiciyim."
"Alçakgönüllülüğün de çekici bir özellik olduğunu hiç duymadın mı?"
"Sadece çirkinlerden." dedi Jace. "Dünya alçak gönüllülerle dolu olabilir ama şu anda kibirlilere ait. Benim gibi."
--- Clary ve Jace, sayfa 104 ---


♥ Isabelle: Yemek saati!
Jace: Ulu Tanrım, korkulan saat geldi.
Hodge: Be-be-ben çok doyurucu bir kahvaltı ettim. Ya-yani öğlen yemeği. Çok doyurucu bir öğle yemeği. Bir lokma daha yiyecek...
Isabelle: Çorbayı döktüm. Ve şehir merkezindeki şu yerden Çin yemeği sipariş ettim.
Jace: Harika, açlıktan ölüyorum.
Hodge: Şey, ben de bir-iki lokma yesem fena olmaz.
--- sayfa 182-183 ---


♥ Aniden aklına gelince elini ağzına kapadı. "Ah... Simon!"
"Hayır, benim adım Jace," dedi Jace. "Simon kötü saç kesimli ve berbat giyimli şu porsuk kılıklı olan."
"Ah, kes sesini," dedi Clary, fakat bu daha ziyade otomatik bir tepkiydi. "Yatmadan önce onu aramak istiyordum. Eve sağ salim dönüp dönmediğinden emin olmalıydım."
Jace başını iki yana sallayarak gökyüzüne baktı, sanki evrenin içini açıp sırlarını anlamaya çalışmak ister gibiydi. "Bütün olan bitenden sonra, sen hala şu Porsuk Suratlı'yı mı düşünüyorsun?"
"Ona öyle deme. Porsuğa falan benzemiyor."
"Haklı olabilirsin," dedi Jace. "Ben de daha önce çekici bir-iki porsuk görmüştüm. O daha çok sıçana benziyor."
--- Clary ve Jace, sayfa 204 ---


♥ "Siz...ah..." Clary doğru kelimeyi bulmaya çalıştı."Üremiyor musunuz?"
"Tabii," dedi. "Üremeyi severiz. En sevdiğimiz şeylerden biridir."
--- Clary ve Jace, sayfa 212 ---


♥ "Şimdi tişörtünden bir parça koparıp yaramı mı saracaksın?" diye sordu Clary, şakacı bir tavırla. Kan görmekten nefret ederdi, özellikle de kendisininkini.
"Giysilerimi parçalamamı istiyorsan, sadece söylemen yeterli."
--- Clary ve Jace, sayfa 224 ---


♥ "Sade sodadan hoşlanmam. Erkek çocuklarından oluşan ucuz pop gruplarından hoşlanmam. Trafikte sıkışıp kalmaktan hoşlanmam. Matematik ödevlerinden hoşlanmam. Jace'den nefret ederim. Farkı anlayabildin mi?"
--- Simon, sayfa 381 ---


♥ "Söyleme. Simon kendisini yaban kedisine dönüştürdü ve Isabelle ondan atkı yapmadan önce bu konuya müdahale etmemi istiyorsun. Şey, yarına kadar beklemek zorundasın. Şu anda servis dışıyım. Bak, buna pijama denir."
"Jace. Bu önemli."
"Söyleme. Çizimlerinle ilgili acil bir durum var. Çıplak bir modele ihtiyaç duyuyorsun. Şey, pek havamda değilim. Hodge'dan iste. Duyduğuma göre..."
"JACE! SADECE BİR SANİYE İÇİN ÇENENİ KAPA DA DİNLE, OLUR MU?"
--- Jace ve Clary, sayfa 387 ---


♥ "Seni tahrik eden tek şeyin bu olduğunu unutmuşum, Jace. Bir şeyleri öldüren kızlar."
"Bir şeyleri öldüren herkesi severim. Özellikle de kendimi."
--- Isabelle ve Jace, sayfa 403 ---


♥ "Ne yazık ki Cennet'in Hanımı, tek gerçek aşkım kendime olan."
"En azından karşılıksız kalmasından korkmazsın, Jace Wayland."
"İlginçliğini korusun diye arada bir kendimi hayal kırıklığına uğratıyorum."
--- Jace ve Dorothea, sayfa 413 ---


♥ "Ah, yeterince büyük," dedi Jace."ama her nedense ben... bilirsin." Elleriyle, kabaca ev kedisi büyüklüğünde bir şey işaret etti. "Bu boyda bir şey bekliyordum."
"Bu bir Ölümlü Kupa, Jace, Ölümlü Klozet değil." dedi Isabelle.
--- Jace ve Isabelle, sayfa 417 ---










2 yorum:

  1. Mimlendin :)) http://hayallerimdesakligercekler.blogspot.com/2014/08/kitaplgnzdaki-en-iyi-10-kitap-kapag.html

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ouu teşekkürler hemen listemi hazırlamalıyıım ^.^

      Sil