Bir Üşengeç Blogger Hikayesi

Ne zamandır yeni bir yayın yapmamışım, yine üşengeçliğim üstümde. Her gün içimden bi ses gir şu bloga diyor. Tam girecekken dünyanın ödevini yapmam gerektiği aklıma geliyor. Ben de yeni yayını tamamlayamıyorum :( Bu aralar da kendimi çok vefasız hissediyorum bu yüzden.

Görüşmeyeli neler yapmışım?? Öncelikle şu yanda haftalardır duran, hepinizin fark ettiği - kimse fark etmedi- Apollyon çoktan bitti :D Anlatmak istediklerimi bastırıyorum, bayramı bekliyorum, çünkü başlarsam susamam. Şu an okuduğum ise Ayaklı Bela. Anlatımda Travis farkı yani ^^ Ayrıca ödevlerle boğuşuyorum. Çok sıkıcılar. Çok fazlalar. E hal böyle olunca ben kim bloga girebilmek kim? Ama karar verdim bundan sonra her an yorum yazacağım. 5 dakika mı boşum? Al telefonu, yaz hemen 2-3 cümle ^^ Bunun için telefonuma da blogger uygulamasını indirince tamam oldu. 

Bolca çekilişe katıldım. Belki kazanırım, belli mi olur ^^ Sonra, iyice wattpad'e girer oldum. Bilmeyenler için söyleyeyim. Kendi hikayenizi yazabiliyor, başkalarının hikayelerini hatta bazı kitapları okuyabiliyorsunuz. Gerçekten çok başarılı hikayeler var. Ben de daha yayınlamadım ama iki hikaye yazmaya başladım. Zaten önceden de yazmışlığım var, hatta yazın bir roman çıkıcak kadar uzun olmuştu :D Neyse işte baya güzel bir site tavsiye ederim. Ben yine aynı adla oradayım. Ve aynı resimle :D Bir bakın bence. Siteye gitmek için tık tık. Benim okuduklarıma bakmak isterseniz tık tık.

Şimdilik benden bu kadar. En kısa zamanda yeni kitaplarla karşınızda olmayı düşünüyorum. 

Bu arada Origin çıktı çıkacak. Heyecanla bekliyoruz ^^