Kitap Yorumu: Düşüş

Orjinal Adı: Fallen/ Fallen #1

Türkçe Adı: Düşüş/ Düşüş #1

Yazar: Lauren Kate

Çevirmen: Eren Abaka

Yayınevi: Epsilon

Sayfa Sayısı: 379

__________________________________________________________

Arka Kapak

Luce Daniel'ı gördüğü an tuhaf ama tanıdık bir hisle sarsıldı. Onda bilindik bir şeyler vardı. Yeni okuluna adımını attığı ilk gün onun diğerlerinden farklı olduğunu anlamıştı. Fakat Daniel anlaşılmaz bir şekilde ona karşı mesafeliydi. Luce ise pervane misali ateşe taparcasına onun çekim alanına girdiğini biliyordu. Hislerinin peşine düşüp gerçeklerle yüzleşmeye hazır mıydı? Küçücük bir sır hayatlarını ne yönde değiştirecekti? Cevaplar gerçekleri anlamlandırmada yeterli olacak mıydı?

__________________________________________________________

Şaşırılası bir durumla karşı karşıyayız. Yazmayalı bir ay bile olmamış daha. Yok mu bana bir alkış? Üstelik tam da sınav dönemindeyim. Yarınki edebiyat sınavına böyle hazırlanıyorum.

Kitabı daha dün bitirdim, ben de hemen sabah serviste yorumumu yazdım. Serviste bir şeylerle ilgilenmezsem uyku bastırıyor da. Neyse..

İlk başladığımda heyecandan uzaklaşmış sıkıcı bir şekilde ilerleyen bir kitap vardı elimde. Ki bu ilerleyiş uzun bir süre devam etti. Hatta bence fazla uzun bir süreydi. Asıl konuya geçmek o kadar zaman almıştı ki sanki başları dolu gözüksün diye yazılmış gibiydi. İlk kitap olduğu için başlardaki bu tarz sıkıcı bölümler pek yabancı gelmedi. O yüzden sonunda güzel şeyler olabilir umuduyla okumaya devam ettim. Beklediğim gibi oldu. Ama biraz fazla beklediğimi eklemeliyim. Ve beklentimi çok yüksek tutmadığımı da.

Karakterlere geçersem;

Luce çok sıkıcı bir baş karakterdi. Hiçbir yönden beni etkileyen hiçbir özelliği yoktu. Hayata kendini suçlu bulmak için gelmiş gibiydi. Gerçi bilemiyorum başından geçen olaylar kişiliğinde etkili olabilir. Yine de en ufak bir eğlence pırıltısı yoktu içinde. O yüzden Luce'un ön planda olduğu sahneler fazlaca donuktu.

Ayrıca Daniel'ın ne olduğunu tahmin etmesi çok uzun zaman aldı. Bu kadar salak mısın gerçekten?

Daniel ise donuk bir diğer karakter. Tamam seviyorsunuz iyi hoş ama böyle kavuşulmayan aşk filmlerindeki gibi dolana dolana ohoo.

Cam öyle mi? Çocuk sempatik, eğlenceli, şeker mi şeker. Team Cam! Aslında Cam Luce'a fazla. O yüzden Daniel'la olsun onlar. Cam'i heba etmeyelim o donuk suratlıyla.

Cam'in ne olduğunu da çok önceleri tahmin etmiştim. Ama hangi tarafta olduğu Cam'den bir gram bile soğutmadı beni.

Yalnız Luce'un Cam'e çok fazla haksızlık yaptığını söylemeliyim. Başlarda Cam'in etrafında dolanıyordu, sonra Daniel'ın bir lafıyla çocuğu silip attı, hatta öyle bir nefret besledi ki helal olsun yani. Gerçekten bravo. Bütün alkışlar sana.

Daniel'a da neden bu kadar çabuk bağlandığını da anlamış değilim. Tamam geçmişler falan aradaki çekim kuvveti anladım da. Bir dur bir yavaş gel yahu. Üzerine atlamadığın kaldı bir. Yoksa atlamış mıydın?

Bad boy diye sevdiğini sanmıştım ama çocuk baya iyilik meleği çıktı. Bad boy da değil, sempatik de değil, komik hiç değil. Ee ne kaldı geriye?

Arrianne sevdiğim karakterlerden biriydi çok eğlenceli bir tip, Luce'un aksine. 

Gabe'in karakterini de çok saçma buldum. Luce'a göre bir iyi bir kötü bir öyle bir böyle. Değişik. 

Penn.. Çok sevimli bir kızdı bence. Kız sanki iyilik meleği o kadar saf ki.

Molly denen mal bir karakter daha vardı. Gerçekten ama, kızın olayı sadece şantaj. Al kafasını vur duvara duvara.

Şu Bayan Sophia denen kadın da yani tövbest. O ne öyle? Ama kurguyu toparlayan birkaç nadide olaydan biriydi. Beğendim ben.

Bir de kapağı söylemek istiyorum. Bay-yıl-dım. Aşırı mükemmel yapılmamış mı sizce de?

Şimdi genel olarak düşünürsek, puanlama sistemimde -Ben de yapmaya karar verdim bu şeyi- bu kitaba 5 üzerinden 4 veriyorum. Ben kolay kolay düşük puan veren biri değilim. Genelde okuduğum kitapları beğenirim ya da hep beğeneceklerimi seçiyor da olabilirim. Ama ne bileyim şimdi, kitap beni pek açmadı sanki. Hatta 4 bile fazlaydı, özellikle ilk başlardaki AŞIRI SIKICI bölümlerden sonra en fazla 3'lük olabileceğini düşünüyordum. Fakat son bölümlerin, ilk kitap olmasının ve kapağın hatırına 3.5'tan 4 veriyorum.

( Bu da benim yeni puanlama sistemim.)