1 Ocak 2015 Perşembe

Kitap Yorumu: Yakut Kırmızı




Orjinal Adı: Rubinrot/ Liebe Geht Durch Alle Zeiten #1 
Türkçe Adı: Yakut Kırmızı/ Aşk Tüm Zamanların İçinden Geçer #1
Yazar: Kerstin Gier
Çevirmen: Firuzan Gürbüz
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 349


__________________________________________________________

Arka Kapak

 Bazen sırlarla dolu bir ailede yaşamak gerçekten de zordu. En azından on altı yaşındaki Gwendolyn bundan kesinlikle emindir. Ta ki günün birinde kendini 18. yüzyıl Londra'sında bulana dek. İşte o zaman ailesinin en büyük sırrını öğrenir: Zaman yolculuğu! Ancak bu yolculuklarda genç kızın hislerine yer yoktur.

Çünkü aşk durumu daha da karmaşık hale getirmekten başka bir işe yaramaz!
__________________________________________________________


Yeni bitirdiğim kitap. Yeni bitirdiğim ve bayıldığım desem daha doğru sanırım. Ve çekilişten kazandığım bir seri olduğu için de bende yeri aynı. 


Eğer sürekli aynı konuyu işleyen kitaplardan sıkıldıysanız Yakut Kırmızı'yı okumanın zamanı gelmiş demektir.
Öncelikle konu ilginç. Ve konuyu baş karakterlerle aynı oranda öğrenmek de hoş bir ayrıntı bence. Tabii bazen merak duygusu Gwendolyn gibi sizi de çileden çıkarıyor. 

Bir de kapak var. O kadar mükemmel ki resmen serinin kitaplarını çerçeveletip asmak istiyorum. Hem çok güzel ve dikkat çekici, hem de üzerinde her şeyin bir anlamı var. Kitabı okudukça bağlantıyı daha çok kuruyorsunuz. Ve sadece bu kadar da değil. O kadar bayıldım ki kapağa, anlatacak söz bulamıyorum. Kitaplığımı renklendiriyorlar resmen.

Kapağın dışında, bölüm sonlarında da ufak bilgiler vardı. Ve oradaki şekiller falan, tanrım, kitaba resmen aşık oldum.

Yazar hakkında söyleyeceğim tek şeyse mükemmel olduğu. Yazım tarzı, kurgusu, akıcılığı o kadar güzeldi ki.. 

Karakterlere gelirsek;

Gwendolyn bence hoş bir baş karakter. Alaylı anlatışı olsun, olaylara yaklaşımı olsun hepsi kitaba bağlanmanızı sağlıyor. O kadar çok güldüm ki bazı yerlerde, tarih derslerinde çaktırmamak için büyük bir çaba gösterdim. 
Gwen için olay epey de karışık. Bir yandan sır saçmalıkları, göz bağlamalar, annesinin yaptığı, ( O da bence çok saçmaydı. İyilik mi yaptın şimdi? Aferin. Bravo. Tebrikler. Napsın şimdi kızcağız?) geçmişe gidip gelmek, hiçbir şey bilmemek, Gideon, Charlotte, Glenda.. Bir anda evin görmezden gelinen çocuğunun başa çıkması gerekenler yazmakla bile bitmiyor. En kötüsü de ne yapacağını bilmiyor olması. Bir saniye, isyan edeceğim bu konuda. KIZ HİÇBİR ŞEY BİLMİYOR CHARLOTTE ARTIK KAPA ÇENENİ!


Evet sakinim. Nerede kalmıştık? Hah, Gideon. Gideon'u çözemedim. Gerçekten. Ben ki okuduğu her kitapta bir karaktere aşık olmuş biri olarak Gideon konusunda kararsızdım. Aslında onun da ciddi görünümlü alaycı yaklaşımı ve sinir bozan tavırları hoş olsa da, bazen hoş olmayadabiliyor. Bir de Charlotte'u övdüğü zamanlar var ki, tut kafasından çarp duvara. Böylesine egoist bir kızı o kadar masum görüyor ki doktor görünmesini tavsiye ediyorum. Ya da ben gelip müdahale edeceğim. Yeter.
 Yine de beni Gideon'a çeken bir şeyler olduğunu inkar edemem. İnsanı deli ediyor. Ama yine de çekici. Of. Gwendolyn'i gerçekten çok iyi anlıyorum.
Bir de Gideon'un adı konusu var. Ne zaman birine kitaptan bir şey anlatırken Gideon ismini kullansam "O nasıl isim aha hah ha!" diyor. 

Ve işte Charlotte.. Beni deli ediyor. Kızıl saçlarını kafasından tek tek yolası geliyor insanın. Ki biraz daha zorlarsa kitaba bir saniye diyerek dalıp bunu yapacağım. Ben böyle egoist bir manyak daha görmedim. Havan kime canım? Her yerden fırtlayıp her şeye burnunu sokuyorsun. 
Tamam anladık genin yokmuş vah vah. Tabi tabi onu sen hak etmiştin, çok zeki ve güzelsin. Kahretsin her konuda da yeteneğin var o kadar mükemmelsin ki.. He canım he.



Bir de Saint bilmemne kontu vardı bir yerlerde. Adını şu an unuttum ve kitaba bakmak hiç de üşengeçlere göre bir yol değil. Neyse.. O herife uyuz olduğum kadar hiçbir şeye uyuz olmadım, Charlotte da dahil. O özel yeteneğini kullanması, psikopat tavırlar.. Canım sen hayırdır yani? Bu herifte bir sıkıntı var eminim ben.

Ayrıca aralarda beynimin yandığını söylemeliyim. Geçmiştekilerle buluşma, geçmişin değişmesi, gelecekteki halinin geçmişe gidip bir şeyler söylemiş olma ihtimali falan filan ohoo.. Eğer bir de ders sırasında okuyorsanız, tebrikler yanmış beyniniz beş dakikaya kapınızda. Ama sonra anlıyorsunuz tabii o kadar da değil :D

Fark ettim de çoğu paragrafı birine sinir olarak bitirmişim. Ama sakın bunu beğenmediğim yönünde düşünmeyin. Kitaba çok bayıldım. 10 üzerinden 10.



♥ Yakut Kırmızı'dan Alıntılar ♥
-----------------------------------------------------------------


♥ "Onların evinde de mi bir Charlotte var?"
"Charlotte'un erkek olanı. Bildiğim kadarıyla adı Gideon."
"O da başının dönmesini mi bekliyor?"
"O bunu çoktan atlattı. Gideon Charlotte'tan iki yaş büyük."
"İki yıldır zamanda keyfile sıçrayıp duruyor mu?"
"Öyle de denebilir."
--- Gwendolyn ve Maddy Hala, sayfa 42 ---


♥ "Mösyö Gideon, size limon sarısı kısa pantolon hazırlamıştım, koyu olanı değil." Kızdığı zaman Madam Rossini'nin aksanı daha da güçleniyordu. "Kiza pantol" ve "diyil" demişti.
--- Madam Rossini, sayfa 207 ---


♥ "Parola?"
Quark edit bisküvi ya da öyle bir şey.
"Qua redit nescitis," dedi Gideon.
Eh, en azından yaklaşmıştım.
--- Gideon ve Gwendolyn, sayfa 219


♥ Yukarı bakınca Gideon'un bakışlarının üzerime çevrilmiş olduğunu gördüm. Tam olarak dekolteme. Bu çok ayıptı!
"Hey, yoksa göğüslerime mi bakıyorsun?" diye öfkeyle çıkıştım.
Sırıttı. "Doğrudan değil," diye fısıldadı.
Aniden ne demek istediğini anladım.
--- Gideon ve Gwendolyn, sayfa 313 ---

-----------------------------------------------------------------

Yani demek istiyorum ki alın okuyun bu seriyi. Bayılacağınıza eminim ^-^



2 yorum:

  1. 4-5 günde tüm seriyi bitirmiştim. Akıcı ve güzel ama eksik bir şeyler var. Yazar olay örgüsüne ağırlık vermiş sanırım çünkü gerçekten şok edici bir kurgu. Karakterler için aynı şeyi söyleyemem. Hiçbirine ısınamadım. Karakterlerin anlatımı yeterli gelmedi bana. Ben de Gideon konusunda kararsızım. Tüm serinin kısa bir zaman dilimi içinde geçmesi de önemli. Özetle az zaman, çok olay, çok kafa karışıklığı, belirsiz bir final. Sonunu biraz daha uzatıp kime ne olduğunu yazsa iyi olabilirdi. Serinin adı Aşk Tüm Zamanların İçinden Geçer olmasına rağmen pek aşkı hissedemedim. Yine de güzeldi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet o eksiklik benim de gözüme battı Safir Mavi'de. Sanki olaylar karışmış gibi ya da bilmiyorum tanımlayamadığım bir sıkıntı var. Belki de çok hızlı gelişmesindendir. Serinin adını kesinlikle çok uyumsuz buluyorum ben de. Ama neyse ki bunu bilerek okumaya başladım. Final kısmı hakkında diyebileceğim bir şey yok okumadığım için. Ama havada bırakılan finallerden pek hoşlanmıyorum. Sanırım hayal kırıklığı olacak -.- Sınavlar yüzünden daha Safir Mavi'yle bakışmayı bırakamadım, zaten şu an finale gelmek için hiç hevesim de yok.

      Sil